Dünyada
her dakika 3 kişi tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2019 yılında dünyada yaklaşık
10 milyon yeni tüberküloz vakası görüldüğünü ve 1.400.000
kişinin de tüberküloz nedeniyle öldüğünü bildirmektedir.
Tüberküloz hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere
tüm organları tutabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Önlenebilir
ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen halen dünyanın
en ölümcül enfeksiyon hastalığı olmaya devam etmektedir.
Tüberkülozun
sağlık, sosyal ve ekonomik yıkıcı sonuçlarını önlemek,
kamuoyunda farkındalığı artırmak ve küresel hastalık salgınını
sona erdirmek amacıyla Robert Koch tarafından Mycobacterium
tuberculosis basilinin keşfedildiği, böylece hastalığın teşhis
ve tedavisinin yolunun açıldığı 24 Mart 1882 gününe ithafen
her yıl 24 Mart “Dünya Tüberküloz Günü” olarak
anılmaktadır.
Ülkemizde
başarı ile yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı
sayesinde her yıl hasta sayısında azalma gözlenmektedir.
Ülkemizde tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm
sağlık kuruluşlarında ücretsizdir. Tüberküloz ve dirençli
tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci
seçenek ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin edilerek
ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarına ve hastalarımıza
ulaştırılmaktadır. Hastaların tedavisini düzenli olarak
sürdürmek ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından
beri DSÖ’nün önerdiği Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT)
uygulanmaktadır. DGT hastanın ilaçlarını doğru ve tam olarak
içtiğinden emin olabilmek için her doz ilacın bir sağlık
personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirilmesidir.
Her gün sağlık kuruluşuna gelemeyen hastalar için iletişim
teknolojisindeki gelişmelerden faydalanarak hastanın ilacını
içerken bir sağlık çalışanına görüntülü bağlanması veya
ilaç içmesini kaydedip video yollaması şeklinde uygulanan Video
Gözetimli DGT de ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır.
Tüberküloz
hastalarının tedavilerinin uzun sürmesi, tedavi süresince işgücü
kaybına uğramaları gibi nedenlerle hastalar ve aileleri
psiko-sosyal desteğe ve maddi yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Bu
kapsamda Bakanlığımız ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve sosyal
güçlükler yaşayan hastalara 2018 yılı Ocak ayından itibaren
düzenli aylık nakdi sosyal yardım verilmeye başlanmıştır. Aynı
zamanda tıbbi öz bakım gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının
yetersiz olduğu durumlarda ilave destek ödemesi sağlanabilmektedir.
Dünyada ilk ve tek olan bu uygulama, DSÖ tarafından İyi Uygulama
Örneği olarak gösterilmektedir. Nakdi sosyal yardımdan 2019
yılında 4.593 hasta en az bir defa yararlanmıştır.
Bakanlığımız
tüberküloz kontrol çalışmalarını ulusal ve uluslararası
kuruluşlarla işbirliği içerisinde, kamunun yanı sıra özel
sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla
birlikte yürütmekte ve tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek
şekilde güçlendirerek sürdürmektedir.
Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye!